Translate

29 Nisan 2008 Salı

İnebolu (9)

İnebolu Yazılarım (9)
2006-2007
Aydın Tiryaki


İnebolu'da bayram ve yeni yıl
31.12.2006

İnebolu'da bayramlar paylaşılmıştır. İlk gün İnebolu'nun içinin bayramıdır ve kimi köylerin, örneğin Telle'nin (Akkonak), ikinci gün Ayvanın, üçüncü gün Ibras'ın (Yeşilöz)... Böylece komşu köyler birbirini ziyaret edebilirler.

Bayram günü öğleye doğru davulcumuz geldi. Ya otuz günü yorgunluğu ya da fazla rahatsız etmemek için olsa gerek davuluna yavaş yavaş vurarak, uyaklı manilerini söyleyerek bahşişini aldı ve başka kapıya gitti.

Ziyaretler ve misafirler bayramın en güzel yanıydı.

Bayramda misafir beklemek üzerine bir yazı
31.12.2006

Sabahtan buyana misafir bekliyoruz. İki ay önce bayramda çok kalabalıktık. Annem, babam, çocukları ve torunları hep beraber buradaydık. Bu bayram yalnızca ben gelebildim. Bayramların asla yalnız geçirilmemesi gerektiğini düşünürüm. Sabahtan buyana gelmeyen misafirleri beklerken “ ya ben de gelmeseydim ne kadar kötü olurdu ” diye düşünüyorum.

Kulak makarnası
31.12.2006

Eskiden beri "kulak makarnası" diye bilirdik, son zamanlarda bazı lokantaların bizim yerel gazetedeki reklamlarında ve yolların kenarındaki reklam panolarında "kulaklı makarna" diye yazıyorlar. Değişik şekillerde yapılır, ben size yıllar önce babaannemin, şimdi de annemin aynısını yaptığı kulak makarnasını anlatacağım.

Bayramda misafir beklemek üzerine bir yazının devamı
31.12.2006

Kırklı yıllar, ülkemizin her tarafındaki kıtlık ve yoksulluk yılları... Köylerindeki bayramın ilk gününde evlerindeki bolluk ikinci gün bitmiş. Sabah işleri uzadığı için ikinci gün bayram olan komşu köylerden birine gecikerek gidebilmiş. O zamanlar bayramlarda her köyün meydanına yemek sofraları kurulurmuş. Oldukça aç bir şekilde yemek yemeyi umarak gittiği köyün meydanına ulaştığında geç kaldığını farketmiş. Tamamen boşalmış sofralar toplanıp getirildiği evlere geri götürülüyormuş. Kuru bir ekmek bile bulamamış. Çocukluktan henüz çıkmış olmanın, yani ilk gençlik yıllarının sıkılganlığıyla bir eve de gidememiş ve köyüne geri dönmüş. Geldiğine göre daha aç bir şekilde, bu sefer yokuş yukarı uzun bir yolu yürüyerek yorgun ve bitkin bir şekilde evine dönmüş.

Duydum ki mor menekşe aranıyormuş
01.01.2007

Bir yıl önce doğduğu köyde yağmurlu bir günde ve karlı bir günde yanından su akan bir yamaçta çektiği mor menekşelerin fotoğraflarını bulmuş. O fotoğrafları çeken çiçekleri çok iyi tanımazmış. Çiçekler bu kadar güzelse, rengi böyle güzel bir morsa ve dağların yamacında yetişmişse gördüklerinin mor dağ menekşeleri olduğuna karar vermiş.

Martılar
02.01.2007

Kırmızı ayakları, ucu siyaha çalan kırmızı gagası, uçlarına yaklaştıkça siyahlaşan beyaz kanatları ile suyun üzerinde bir martı gibi yüzüyordu. Havalanırken kanatlarını kocaman açıp sonra bir martı gibi süzülüyordu.

Şehit Şerife Bacı Anıtı
02.01.2007

Hiç işgal edilmemesine karşın Kastamonu kadınının Kurtuluş Savaşındaki bu büyük duyarlılığı Çanakkale Savaşında cephede verdiği şehitlerin acısının henüz silinememesindendir. Bir kuşağı Çanakkale’de şehit veren, şimdi de bir kuşağı daha cepheye göndermiş acılı anaların, eşlerin onlara destek çabasıdır. Bir aile dayanışmasının ülke çapında bir seferberliğe dönüşmesidir. Kurtuluş savaşımız cephede erkeklerin cephe gerisinde kadınların bir zaferidir.

Tek sıra güvercinler
02.01.2007

Her fotoğraftan sonra bir adım yaklaşarak yakınlarına geldim, her adımda birkaçı uçup gitti ve en yakınlarında olduğumda dört güvercin kalmıştı. Sona kalan o dört güvercin benden onlara zarar gelmeyeceğini bilenlerdi.

Zellankadef nedir, bilir misiniz?
03.01.2007

İnebolu’da zellankadef demetlerini pazarda köylü kadınlar satar, pırasa, soğan demetlerinin yanında. Güzel kokusu pırasa soğan kokularını bastırır. Çiçekçide nergis gördüğünüzde biryerlerde buna zellankadef denildiğini ve daha güzel koktuğunu bilin diye yazdım.


Terkedilmişliğin fotoğrafı
03.01.2007

Evlerin terkedildiğinden önce sarmaşıkların haberi oluyor. Sarmaşıkların görevi terkedilmiş evlerin utangaçlığını gizlemektir. Onun için sarıyorlar evlerin her tarafını. Önce yavaş yavaş başlıyorlar, günü geldiğinde hızlanıyorlar.

İnebolu Yazılarımdan Derlemeler:
1 (2006):
http://aydintiryaki.blogspot.com/2008/02/inebolu-1.html
2 (2006):
http://aydintiryaki.blogspot.com/2008/02/inebolu-2.html
3 (2006):
http://aydintiryaki.blogspot.com/2008/02/inebolu-3.html
4 (2006):
http://aydintiryaki.blogspot.com/2008/02/inebolu-4.html
5 (2006): http://aydintiryaki.blogspot.com/2008/03/inebolu-5.html
6 (2006):
http://aydintiryaki.blogspot.com/2008/03/inebolu-6.html
7 (2006): http://aydintiryaki.blogspot.com/2008/04/inebolu-7.html
8 (2006): http://aydintiryaki.blogspot.com/2008/04/inebolu-8.html
9 (2007): http://aydintiryaki.blogspot.com/2008/04/inebolu-9.html

Arama

İzleyiciler